Dünyanın bir çok ülkesinde
yapılan ve ilki geçen yıl Caddebostan sahilinde gerçekleştirilen Urbanathlon
yarışının bu yıl 2.si yine Caddebostan sahilinde büyük bir katılımla gerçekleştirildi.
617 kişinin kıyasıya yarıştığı ve zorlu engelleri aşmaya çalıştığı bu yarış
benim için de çok keyifli geçti ve genelde 10. olarak 39 dakikada tamamladım.
Bireysel ve 3 kişilik takımlar
halinde katılabileceğiniz bu yarışta toplamda 11 adet zorlu engel bulunmaktaydı. Geçen yıl 12 engel olmasına karşın bu yılkiler
daha zorluydu.
Yarış benim için keyifli bitse de
sonrasında yaşanan benim görüşümce “hak yeme” olayı canımı sıktı.
Geçen yılın 1. ve 3. sü olan
arkadaşlarla takım olmaya karar verdik. Fakat bir kişi önceden bireysel kayıt
yapmıştı. Sonrasında üçümüzde bireysel kayıt olarak organizasyona bizi takım
yapması için mail attık. Şifahen konuşmalarda tamam denilen ve yardımcı
olacağını söyleyen organizasyondaki yetkili kişi geri dönüş yapmamış, bizde
halledildi sanarak takım olarak yarıştığımızı düşünerek kitlerimizi alarak
katılım sağlamıştık.
Yarış bitiminde bizim grup 1. olmuştu
fakat listede grup değil bireysel olarak yer almaktaydık. Organizasyondaki
yetkili kişiye olayı anlattığımızda “kusura
bakmayın yoğunluktan gözümden kaçmış sizi takım yapmayı atlamışım” yanıtını
aldık. Ya bu devirde maili görememe diye bir şey kaldı mı? Yoğunluk nasıl bir
bahanedir. Senin işin bu ve bu yoğunluğun olacağını biliyorsun, bu bahane
midir? Desek de ezilip büzülmelerle elinden bir şey gelmeyeceğini söyledi. Eğer
anında müdahale edilse belki de grup olarak listelenebilirdi. Fakat yoğun insan
başından savmayı seçmişti.
Bu kadar önemli bir olayı bu
kadar basite alarak kusura bakmayın demek o işe verdiği değer ve iş ahlakı ile
doğru orantılıdır bana göre. Benim takımım 1. olmuş ve 1. olan takım
yurtdışında ülkemizi temsil edecek beklide. Ama birinci başka grup gözüküyor.
Bu düpedüz hak yemektir. Emek hırsızlığı ve emeğe saygısızlıktır. Kendinizi o
an benim yerime koyun. Deli gibi mücadele edip güzel bir derecede bitirmişsiniz
ama sizden yavaş olan grup sizin yerinize kürsüde!
Yarışın olduğu akşam Men’s Health
Genel Yayın Yönetmeni Fatih Büyükbayrak’ a durumu anlatan bir mail attım ve
düzeltme talebinde bulundum. Maile yanıt alamayınca cep telefonundan ulaştım ve
durumu anlatmak istedim. Müsait olduğumda arayacağım deyip geri dönüş yapmadı. Sonrasında
arama ve mesajlara da maalesef yanıt alamadım.
Bu tutum profesyonelliğe ondan da
öncesinde insanlığa aykırı bir durum bana göre. Eğer olmuyorsa bu müsait bir
dille söylenebilir. Ki ortada mail var yani yazılı bir talep ve herhangi bir
geri dönüş yok. Yani HAKSIZSINIZ! Buna
rağmen kimse durumu umursamıyor. İtiraz etmek, eleştiri yapmak insanın en doğal
hakkı olsa da Türkiye’de işler farklı yürüyor.
Ortada bir hak var ve ben hakkımı
helal etmiyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder